1. Taşınmak ve Zeynep Arkan


    ...

    yersizlik senin yazgın ey insan
    okunamaz bir tarih, kayıtlı sürgün kuşağı
    kutsanmış mahremiyetin evinde senin
    ne bir oh sesi, ne bir kuş cıvıltısı gelir kulağına
    düşünmeden delik koliler taşırken insanın delilik tarihini
    delirebilen varlık olarak insan zihnimizde sorularla çoğalır
    nesnel ve eşzamanlı sorular ve koliler de elbet delinir
    her şey ansızın olur, sorular cevapsız kalır

    insan taşınırken alınyazısını da elbet yanına alır.
    Continue reading »
  2. Ali Emiri'nin İzinde-M.Serhan Tayşi


    Bir genç bir gün uzun yıllar Millet Kütüphanesi'nin Müdürlüğünü yapan bir adamın ismini duyuyor ve heyecanlanıyor. Dile kolay otuz yıllı aşkın idarecilik ve bütün bir çalışma hayatının kütüphanelerde geçtiği bir ömür. Gencin heyecanlanmaması mümkün değil. Ve bir tevafuk oluyor; genç ile kitap sevdalısı müdür karşılaşıyorlar.

    Genç, hatıratını yazıp yazmadığını soruyor. Ali Emiri’nin izinde yürümüş kütüphaneci gözlerinin artık çok az gördüğünden dem vuruyor. Ve genç bu zorlu işe talip oluyor. İki yıl boyunca belirli günlerde saatlerce süren bir çalışma da böylece başlamış oluyor.

    Kültür ve irfan insanı M. Serhan Tayşi çocukluğunun geçtiği Bayındır’dan başlıyor, ömrünü vakfedeceği Millet Kütüphanesi’nde geçen günleriyle devam ediyor ve gençler için faydalı olabileceğini düşündüğü kitap tavsiyeleriyle hatırat bitiyor.

    Kitabın içerisinde o kadar çok önemli insan portresi ve tarihi kişiliklerle ilgili önemli anekdotlar var ki. Tüm bunların açıkçası kitabı okuyanlar tarafından bizzat kendileri için açılması gerektiğini düşünüyorum. Kitap en az altmış yıllık bir kültür hayatını adım adım gözümüzün önüne seriyor.

    Yayına hazırlayan Taha Kılınç’ın sabrı ve azmi karşısında söylenecek hiçbir söz yok. Gerçekten tebrikler. Bir de Hatırat Kitaplığı diye bir dizi yaparak bu kültür pınarlarının okuyucuyla buluşmasını sağlayan Timaş’ta çok iyi iş yapıyor. Özellikle kitapların baskı kalitesinin çok iyi olduğunu belirtmeliyim.

    Continue reading »